Avrupa Borsalarında Deprem: Trump’ın Tarifeleri Küresel Ekonomiyi Sarstı
- 7 Nis
- 2 dakikada okunur
7 Nisan 2025 – Küresel piyasalarda esen sert rüzgârlar, Avrupa borsalarını adeta yerle bir etti. ABD Başkanı Donald Trump’ın ithalat tarifelerini ciddi oranda artırma kararı, yatırımcıları panik satışlarına sürüklerken, başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde finansal piyasalar tarihi bir düşüş yaşadı. Uzmanlar bu sert dalgalanmanın yalnızca bir başlangıç olabileceği uyarısında bulunuyor.
DAX, FTSE, CAC 40: Kırmızı Alarm
Almanya'nın önde gelen endeksi DAX günü %6,2 düşüşle kapattı. Bu, pandemi döneminden bu yana yaşanan en sert düşüş olarak kayıtlara geçti. İngiltere'nin FTSE 100 endeksi %5,7 gerileyerek son bir yılın en düşük seviyesine indi. Fransa'nın CAC 40 endeksi de %5,8'lik düşüşle Avrupa’daki genel paniği yansıttı.
Borsalarda yaşanan bu sert satışların temelinde, Trump yönetiminin beklenmedik şekilde ithalat vergilerini %50’ye kadar artırma kararı yatıyor. ABD ile Çin arasında başlayan ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesiyle birlikte, Avrupa da bu ekonomik çatışmanın merkezine çekilmiş durumda.
Yatırımcı Güveni Sarsıldı
Analistler, Trump’ın “korumacı” ekonomik politikalarının sadece ABD’yi değil, küresel ekonomiyi derinden etkileyebileceğini belirtiyor. Goldman Sachs, ABD ekonomisinde resesyon riskini %45’e çıkardığını açıklarken, JPMorgan ise küresel ekonomik daralma olasılığını %60 olarak tahmin etti.
Piyasaların bu denli sert tepki vermesinin arkasında, tarifelerin tüketici harcamalarını kısacağı, ithalat maliyetlerini artıracağı ve enflasyonu tetikleyeceği yönündeki endişeler yatıyor. Özellikle sanayi ve ihracata dayalı büyüyen Avrupa ekonomileri için bu durum son derece riskli bir tablo ortaya koyuyor.
Çin'den Misilleme Gecikmedi
Trump’ın tarifelerine ilk yanıt Çin’den geldi. Pekin yönetimi, ABD’den ithal edilen bazı ürünlere %34’e kadar misilleme tarifesi uygulayacağını duyurdu. Avrupa Birliği ise sessizliğini korusa da, Brüksel’de acil düzeyde bir ticaret zirvesi düzenlenmesi için hazırlıklara başlandığı bildirildi.
Avrupa Komisyonu’na yakın kaynaklar, birlik içinde ortak ve güçlü bir ekonomik yanıt verilmesi gerektiği konusunda görüş birliğinin oluştuğunu aktardı. Ancak farklı üye ülkelerin çıkarları doğrultusunda bu birlikteliğin sağlanması zaman alabilir.
Merkez Bankaları Baskı Altında
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, yaşanan gelişmelerin piyasa istikrarı üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu ve merkez bankalarının “çok yönlü riskleri” göz önünde bulundurarak hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Öte yandan ABD Merkez Bankası (Fed), yükselen enflasyon riski nedeniyle faiz indirimine gitmeyeceğini açıkladı. Bu karar, piyasalarda toparlanma beklentilerini daha da zayıflattı.
Altın ve Tahvillerde Güvenli Liman Arayışı
Yatırımcılar, borsalardaki büyük değer kayıplarının ardından güvenli limanlara yönelmeye başladı. Altının ons fiyatı 2.450 dolara yükselerek tarihi zirvelerinden birine ulaştı. ABD ve Almanya devlet tahvillerine talep ise son yılların en yüksek seviyesine çıktı.
Uzmanlar Ne Diyor?
Ekonomi profesörü Dr. Alper Ceylan, yaşananların geçici değil yapısal bir sorunun parçası olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu yalnızca ticaret savaşı değil, aynı zamanda küresel ekonomik sistemin yeniden şekillenmesi anlamına geliyor. Avrupa ekonomileri, ABD ve Çin arasındaki bu çekişmeden doğrudan etkileniyor. Kurumlar bu krizi kısa vadeli değil, uzun vadeli stratejilerle aşmalı.”
Avrupa borsalarında yaşanan bu sert düşüşler, küresel ekonomideki belirsizliklerin ve siyasi kararların finansal piyasalar üzerindeki yıkıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle ithalata dayalı üretim modeli benimseyen ülkeler, tarifelerle birlikte ciddi maliyet artışlarıyla karşı karşıya kalabilir.
Bu süreçte yatırımcıların dikkatli, merkez bankalarının ise esnek ve hızlı hareket etmesi hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, bu dalgalanmanın yeni bir küresel kriz dalgasını tetiklemesi kaçınılmaz olabilir.
Comments